Meme kanserinde risk faktörleri nelerdir?
Değerli okuyucular, insan vücudundaki bütün organların, sistemlerin belli görevleri vardır ve hepsi mükemmel bir ahenk içinde çalışırlar. Meme, kadınlar için sadece kadınlığın ve düzgün şekilli olmanın bir simgesi olmaktan çok daha fazla değer ifade eder. Bebekler içinde bir süre çok önemli bir besin kaynağıdır. Dolayısı ile memenin herhangi bir nedenden dolayı kaybı kadınları duygusal olarak derinden etkiler. Olayın bu boyutu hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.
Meme kanseri kadınlarda görülen kanserler arasında birinci sıradadır. Kadınlarda görülen tüm kötü huylu tümörlerin yaklaşık %25’ini meme kanserleri oluşturmaktadır. Tanı yöntemlerinin gelişmesi ve bazı mamografi incelemelerinin sık kullanılmaya başlanması sonucu meme kanseri görülen hasta sayısında da artış görülmektedir. Yapılan incelemelere göre Ülkemizde yaklaşık olarak her 10 kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Bugün sizlere meme kanseri için risk faktörlerinin neler olduğu ile ilgili bazı bilgileri maddeler halinde aktarmaya çalışacağım.
Meme kanseri için risk oluşturan faktörler:
- Yaş: Meme kanserlerinin %90’ı kırk yaş üzeri kadınlarda görülür. Yaş ilerledikçe risk artmaktadır. Ancak bazen çok daha genç yaşlarda da meme kanseri görülebilmektedir.
- Aile öyküsü: Meme kanserlerinin % 5-10’unda aile hikayesi vardır. Anne, kız kardeş, teyze gibi akrabalarında meme kanseri olanlarda risk daha fazladır. Meme kanserli bir annenin kızında risk diğer kadınlara göre 5-7 misli fazladır. İkinci derece akrabalarda meme kanseri olanlarda ise risk biraz daha düşüktür.
- Bir memesinden kanser nedeni ile tedavi olmuş hastada karşı memede kanser oluşma riski her yıl için %0.5-1 arasında artmaktadır.
- İyi huylu meme hastalıkları: Fibroadenom, fibrokistik hastalık, süt kanalında genişleme gibi iyi huylu meme hastalığı olanlarda da risk normal kadınlara göre biraz daha yüksektir. Bu nedenle iyi huylu meme hastalığı olan kadınlar da belirli aralıklarla doktor kontrolünden geçmelidirler.
- Erken adet görenlerde, özellikle 12 yaş öncesinde, meme kanseri gelişme riski geç başlayanlara göre yaklaşık iki misli yüksektir. Adetten geç kesilme de riski arttırmaktadır.
- İlk doğum yaşı da meme kanseri riski açısından önemlidir. İlk doğum yaşı 35’in üzerinde olanlarda risk fazladır. 20 yaşından erken doğum yapanlarda risk hiç doğum yapmayanlara göre daha azdır. Hiç doğum yapmamak riski arttırır.
- Östrojen (kadınlık hormonu) alanlarda risk daha fazladır (yaklaşık 2.5 misli fazla).
- Diyet ve şişmanlık: Şişmanlık ve bol kalorili beslenme alışkanlığı ile meme kanseri arasındaki ilişki çok araştırılmıştır. Çünkü meme kanserli hastalar genellikle kilolu ve iri yapılıdırlar. Özellikle yağlı, kızartmalı yiyeceklerden zengin diyet, riski yaklaşık iki misli arttırmaktadır. Ancak bunu destekleyen kesin veriler yoktur. Ancak yeni yayınlarda şişman kadınlarda riskin 1.5-2 misli daha yüksek olduğu bildirilmektedir. Hayvani yağ tüketenlerde daha sık görülmektedir.
- Alkol ve sigara: Uzun süre kullanıldığında riski arttırdığını bildiren çalışmalar vardır. Özellikle alkol alışkanlığı 30 yaşın altında başlamışsa risk daha fazladır.
- Vücudun savunma sisteminin zayıfladığı hastalarda risk daha yüksektir.
- Sosyoekonomik durum: Eğitim düzeyi ve gelir miktarı arttıkça oran artmaktadır. Ancak bu geç evlenme, geç doğum, çocuğu emzirmeme gibi faktörlerle ilişkilidir. Çocuk emzirme riski azaltmaktadır.
- Radyoaktif ışınlara maruz kalma riski arttırır. Değişik sebeplerden dolayı sık sık radyasyona maruz kalanlarda risk vardır.
- Doğum kontrol haplarının kullanımı: İlk doğumdan önce erken yaşlarda ve uzun süre alınırsa meme kanseri gelişme riskini arttırtmaktadır.
Değerli okuyucular tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle her kadın meme kanseri gelişmesindeki risk faktörleri hesap ederek kendi durumunu değerlendirmelidir. Meme kanserini erken yakalamanın ilk şartı, düzenli olarak kendi kendini meme muayenesi yapmak ve memede hissedilen en basit farklı durumda bile doktora görünmektir. Meme kanseri ne kadar erken dönemde yakalanırsa tedavi o kadar başarılı olmaktadır. Bu yüzden meme ile ilgili en küçük bir şikayette bile bir cerrahiş onkoloji veya genel cerrahi uzmanına müracaat edilmesini özellikle tavsiye ediyorum.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı