Sporun İnsan Psikolojisi Üzerindeki
Etkileri...!
Sevgili okuyucular, daha önceki yazılarımızda düzenli spor yapmanın insan vücudu üzerindeki olumlu fiziksel faydalarından detaylı bir şekilde bahsetmiştik. Bu sayede organ ve sistemlerin daha uzun süreli ve sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını devam ettireceğini, organizmanın her türlü hastalığa ve mikroplara karşı daha dirençli olacağını vurgulamıştık. Bu yazımızda ise sizlere sporun insan psikolojisi ve ruhsal durumu üzerindeki pozitif etkilerinden bahsetmeye çalışacağım.
Değişik ortamlarda devamlı söylediğim bir sözü sizlerle paylaşmak istiyorum. Spor ve müziğin bir dalı ile ilgilenen birisi kötü alışkanlıklardan uzak durur, zorluklarla daha kolay mücadele eder. Gerçektende hangi yaşta olursa olsun ancak özellikle çocukluk yaşlarında ve gelişme döneminde spor ve müzik ile ilgilenen birisi pek çok kötü alışkanlıktan uzak durmuş olur, gerek okul hayatında gerekse ilerideki iş hayatında çok daha başarılı olur. Bu şekilde yetişen çocukların cemiyet hayatında ve insani ilişkilerinde de başarılı olduğunu görüyoruz. Sporun bu kadar olumlu etkisi nasıl olmaktadır? Bazı başlıklar halinde bu konulara değineceğim.
? Sporun öz güvenin ve yaşama sevincinin artmasına etkisi. Güven, istenilen davranışı başarıyla sergileyebilme konusunda bireyin inancıdır. Spor ortamında kişi gerçekçi bir biçimde yeteneklerini bilir, kendini iyi tanır ve kabul eder. O, sorumluluklarının bilincindedir ve duygularını kontrol altına alabilmeyi öğrenmiştir. Özellikle takım sporlarında takımının bir parçası olan birey, paylaşmayı öğrenir, berberce başarmanın zevkini veya kaybetmenin üzüntüsünü yaşar. Bu nedenle özellikle erken yaşlarda çocukları takım sporlarına yönlendirmenin ruhsal gelişim üzerinde olumlu etkileri bilinmektedir. Öz güveni olan bir sporcu, başarma konusunda yüksek bir motivasyona sahiptir.
Düzenli spor yapan kişi, dikkatini iyi kullanmayı öğrenir. Gerektiğinde dikkatini daraltma ve genişletme becerisini çok iyi kullanır. Bunları yaparken düşünmez, hisseder ve yapar. Duygularını daha rahat kontrol altına alabilir, öfkelendiğinde çileden çıkmaz,olumsuz duygularını kontrol eder. Spor yapmakta olan kişi her zaman yapabileceğinin en iyisini ortaya koymaya konsantre olur, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Kaybettiğinde rakibini tebrik eder, ‘bir dahaki sefere’ der.
Sporun boş zamanların olumlu yönde değerlendirilmesine etkisi. ‘Bana boş zamanlarında ne yaptığını söyle, sana nasıl bir insan olduğunu söyleyeyim.’ şeklinde bir deyiş vardır. Bu gerçekten de çok doğrudur. Spor, müzik veya herhangi bir hobi boş zamanları doldurmalıdır. Aksi halde kişi enerjisini zararlı faaliyetler veya alışkanlıklar şeklinde harcama gayretine girebilir. Bu sebeple özellikle çocukların, gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak her türlü faaliyetlerine imkanlar zorlanarak yardımcı olunmalıdır. Bu gerek anne babaların gerekse eğitimden sorumlu kişilerin görevidir.
Sporun bireyin toplumsallaşmasına olan olumlu etkisi. Spor, özellikle ergenlikte artan beden enerjisinin en uygun biçimde kanalize edileceği alandır. Aktif spor yaparken kişi bir gruba ait olma ve o grupla dayanışmaya girme şeklinde sosyal bir işlevi yerine getirmektedir. Bu nedenle spor, toplumla uyum sağlamış ve bütünleşmiş kişiliklerin oluşmasına katkıda bulunur. Bu özellikle çocuklar için önemlidir. Yaptığı sporun kurallarını öğrenerek uygulayan çocuk, daha sonra toplum ve hukuk kurallarını benimsemeye ve uygulamaya aday bir yetişkindir.
Çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesinde sporun tedavi edici etkisi. Bireysel özelliklere veya yakın çevre etkilerine bağlı olarak sergilenen uyum ve davranış bozukluklarının tedavisinde spor önemli bir görev üstlenmektedir. Spor yoluyla birey, gerilimden arınarak, bir boşalım ve buna bağlı olarak rahatlama yaşamaktadır. Tırnak yeme, altını ıslatma, dışkı kaçırma, okuldan kaçma vb. gibi davranış bozukluğu gösteren çocuklarda spor, kendine güven ve uyum gibi önemli görevleri yerine getirmektedir.
Spor’un psikolojik yararlarını özetleyecek olursak:
- Kollektif düşünce ve hareket etme düşüncesi, bireyler arasında ilişkiler, karşılıklı olarak saygı kavramı gelişir.
- Zevk alma duyusu gelişir. Bu, beyinden salgılanan hormonlar ile olur (endorfinler)
- Kendine güven ve yaşama sevincini arttırır.
- Boş zamanlarının olumlu yönde değerlendirilmesini sağlar.
- Bireyin toplumsallaşmasına olumlu etkisi vardır.
- Yorgunluk, heyecan ve stresi azaltır.
- Uykusuzluğu önler
- Çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesine katkıda bulunur.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı