Disable Preloader

Obezite giderek artıyor !!! Detayı

obezite-giderek-artiyor-

Obezite giderek artıyor !!!

 Sizlere  toplum sağlığımızı tehdit eden önemli sorunlardan biri olan şişmanlık veya tıptaki adıyla obezite ile ilgili bazı bilgileri aktarmak istiyorum. Dünya Sağlık Örgütü 1997 yılında şişmanlığın küresel bir problem halini aldığını ve mutlaka tedavi edilmesi gereken, kronik bir hastalık olduğunu ilan etmiştir. Günümüzde Dünyada 1.5  milyar’dan fazla şişman vardır ve sıklılığı da giderek artmaktadır. Bu artışın endüstrileşmiş, gelişmiş ülkelerde ve şehirlerde daha sık olduğu dikkat çekmektedir. Gerçektende şişmanlık, yüksek sağlık riskleri taşıyan ciddî bir klinik hastalık ve tehlikeli bir toplumsal sağlık sorunudur.

Şişmanlığın vücutta etkilemediği organ yoktur ve değişik derecelerde pek çok probleme yol açmaktadır. Bütün bunların sonucunda, insanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemekte ve yaşam süresini kısaltmaktadır. Bu nedenlerle şişmanlık, bilinen geleneksel yöntemler ile tedavi edilebilen basit bir fazla kilo sorunundan çok daha ciddi bir durumdur ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

 

Ülkemizde durum nedir?

Türkiye’de şişmanlığın son 10 yılda kadınlarda %65, erkeklerde ise %30 oranında artış gösterdiği saptanmıştır. Ülke genelinde her 3 kadın ve her 5 erkekten bir’i şişmandır. Bölgelere göre yapılan araştırmada ise en fazla İç Anadolu’da (% 25) olduğu görülmektedir. Genetik olarak bir yatkınlığın olduğu tüm uzmanlarca kabul edilmesine karşılık, toplumumuzda şişmanlığın giderek artmasının nedeni şu şekilde izah edilmektedir:

-          Fizik aktivite giderek azalıyor veya hareketsizlik giderek artıyor.

-          Beslenme alışkanlıkları değişiyor.

-          Lezzetli ve yağ içeriği yüksek gıdalarla beslenme artıyor.

-          Fast food (ayak üstü ve hızla yenen gıdalar) türü gıdalarla beslenme artıyor.

-          Su haricinde içeceklerin tüketilmesi giderek artıyor. Bu tip içeceklerin önemli bir kısmı değişik şekerler, katkı maddeleri ve basınçlı gaz içeriyor.

 

Şişmanlık gelişiminde çok sayıda faktörün etkili olduğunu görüyoruz. Bazı kişilerde birden fazla faktör beraber görülmektedir ki, bu durumda şişmanlıkla mücadele ve tedavi daha zor olmaktadır.

-          Yaş ile birlikte metabolizma yavaşladığı için kilo alma artar.

-          Kadınlarda doğum sayısı arttıkça kilo artar.

-          Evlilik sonrası kilo artar.

-          Sigara bırakanlarda kilo artışı olur.

-          Alkol alanlarda şişmanlık daha fazla görülür.

-          Alınan bazı ilaçlar ve hormonlar kilo artşına yol açar.

-          Psikolojik faktörler (sıkıntı ve üzüntü gibi olumsuz duygulara tepki olarak fazla yemek yenmesi)

Görüldüğü gibi kilo almaya yol açan pek çok sebep var. Bu nedenle hayatımızın her döneminde, beslenmeyi sadece bir yemek yeme faaliyeti olarak görmemek ve sağlıklı beslenmeyi faydalı bir davranış biçimi olarak zihnimize yerleştirmemiz gerekiyor.  Böyle olmazsa, vücut bundan nasıl etkilenir?

-          Aşırı kilolardan en fazla kalp ve akciğerler etkilenmektedir. Bunlar hayati organlardır.   Kalp yetmezliği, ritm bozuklukları, enfarktüs nefes darlığı, astım, uykuda nefes durması gibi hayatı tehdit eden durumlar ortaya ortaya çıkmaktadır.

-          Bir başka hayati organ olan karaciğerde ise yağlanma meydana gelmekte, gerekli tedbirler alınmazsa bu durum karaciğer yetmezliğine kadar gitmektedir.

-          Şişmanlarda şeker hastalığı riski çok yüksektir.

-          Kadınlarda adet düzensizlikleri, yumurtalık kistleri, aşırı tüylenme, erkeklerde impotans (iktidarsızlık) görülmektedir.

-          Safra kesesinde taş oluşumu riski artmaktadır.

-          Son yıllarda giderek artan reflü hastalığı şişmanlarda çok sık görülmektedir.

-          Ciltte çizgilenme, çatlaklar, selülit ve pişikler oluşmaktadır.

-          Hareketsizliğe bağlı olarak eklem ağrıları, bel fıtığı, kireçlenme ortaya çıkmaktadır. 

-          Vücut imaj bozukluğu ve sosyal izolasyona bağlı olarak bazı psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. 

-          Çok önemli bir husus ta şişmanlarda meme, rahim, barsak ve prostat gibi bazı organ kanserlerinin daha sık görülmesidir.

 

Bütün bunlar hesaba katıldığında şişmanlık,  kişinin sadece yaşam kalitesi düşürmez,  hayatını da ciddi şekilde tehdit eder. Buradan şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; malesef  şişmanlık yaşam süresini kısaltmaktadır.

 

Değerli okuyucular, yağların vücutta birikim yerine göre şişmanlığı,  erkek tipi ve kadın tipi olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.  

 

Erkek tipi şişmanlık: Buna elma şeklinde şişmanlık ta denmektedir. Daha çok erkeklerde görülen bu tip şişmanlıkta, yağların karında ve bel çevresinde toplandığını görüyoruz. Bu tip şişmanlarda kalp hastalığı, şeker hastalığı, kan yağlarında yükseklik daha sık görülmektedir.

Kadın tipi şişmanlık: Buna armut şeklinde şişmanlık ta denir. Daha çok kadınlarda görülen bu tip şişmanlıkta ise yağlar kalça veya uylukta toplanmaktadır.

 

Son yıllarda üzerinde durulan çok önemli bir husus, dışarıdan bakıldığında görülmeyen, ancak yağların karın içinde birikmesi konusudur. Buna karın içi yağlanma denmektedir. Bu konu ile ilgili çalışmalar devem etmektedir.

 

Hepinize sağlıklı günler dileklerime.

 

Prof.Dr.Erdoğan Sözüer

Genel Cerrahi Uzmanı

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş:
--> -->