MEME KANSERİ (2)
Tanı yöntemlerİ
Değerli okuyucu mem ekanseri ile ilgili bir önceki yazımızda bu hastalıkla ilgili genel bilgileri sizlere aktarmıştık. Bu yazımızda da meme kanserini tanımada hangi yardımcı tanı yöntemlerinden faydalanıyoruz? Bu sorunun cevabını araştıralım.
En önemli husus her zaman olduğu gibi hastanın bilinçli olmasıdır. Maalesef bazen memesinde bir portakal büyüklüğünde kitle nedeni ile gelen ve üzülerek ifade ediyorum ki kanserin çok ileri döneminde ilk müracaatını yapan hastalarımız var.
Burada kişinin hastalığını önemsememesi, muayene olmaktan çekinmesi, çevresel bazı faktörler rol oynamaktadır. Ancak şunu üzerine basarak vurguluyorum ki meme kanseri, eğer zamanında müdahale edilirse en iyi sağ kalım süresi elde edilen hastalıklardan biridir. Bu nedenle hastanın, özellikle risk faktörlerini taşıyan hastaların kendi kendilerini kontrolü, şüphelendikleri herhangi bir bulguda hekime müracaat etmeleri çok önemlidir.
Meme hastalıklarının tanısında sıklıkla uygulanan yöntemler şunlardır:
1. Ultrasonografi: Memede tespit edilen bir kitlenin kistik mi (içi sıvı dolu) yoksa solid (katı) bir lezyon mu olduğu konusunda yardımcı olur. Ancak 5 mm.’den büyük lezyonları gösterebilir. US ile kitlenin iyi huylu veya kötü huylu ayırımını yapmak mümkün değildir.
Şekil 3: İyi huylu meme kistinin US görünümü.
2. Mamografi: Özel bir teknikle memede elle hissedilemeyen kitlelerin, küçük ve derine yerleşmiş lezyonların tespit edilmesine imkan veren bir radyolojik yöntemdir. Fakat bu yöntemde de %10-15 gibi yanılma riski vardır. Bu yüksek bir orandır, yaklaşık her 7-8 hastadan biri demektir.
Şekil 4: Malin bir kitlenin mamografik görünümü.
Her kadın 40 yaşına geldiğinde mamografi çektirmelidir. Hiç bir şikayetin olmadığı dönemde çekilen bu mamografiye Temel Mamografi denir. Bu mamografi doktorunuza, daha ileriki yaşlarda çekilecek olan mamografiler ile karşılaştırma yapma şansı verecektir. Mamografi meme kanseri için yapılmış meme cerrahisinden sonra ve karşı sağlam memenin takibi hakkında da faydalı bilgiler verir.
3. Meme başından gelen akıntının hücresel olarak incelemesi. Hastanın meme başından gelen akıntıda mikroskopik olarak habis hücre aranır.
4. Biyopsi: Muayene veya görüntüleme yöntemleriyle tespit edilen bir kitlenin hücresel olarak ne olduğunu anlamamızı sağlayan yöntemdir. Biyopsi yani tespit edilen kitleden örnek alınması için bazı yöntemler vardır.
· İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB): Memede hissedilen kitleden iğne ile çok küçük bir numune alınır ve bu patolojik olarak incelenir. Burada parçanın kitleden alınabilmiş olması çok önemlidir. Çünkü kitlenin farklı bölgelerinde habis hücreler olabilir ve diğer yöntemlere göre az da olsa yanılma payı vardır.
· Kalın iğne biyopsisi (Core Biyopsi): İnce iğne biyopsisi gibi yapılır. Ancak farklı bir alet ve daha kalın bir iğne kullanılarak şüpheli bölgeden doku parçası alınır ve incelenir. İğne biyopsisine göre daha ayrıntılı tanı olanağı sağlar.
· Açık biyopsi: İğne veya tru-cut biyopsi ile tanı konulamıyorsa ameliyathane şartlarında kitleden parça alınmasıdır. Bu yöntemde kitleye ulaşılır, kitle görülerek buradan mikroskopik inceleme için yeterli miktarda parça alınır. Bu parçaların patolojik incelenmesi sonucunda tanıya ulaşılır.
· Telle işaretlenerek yapılan biyopsi: Bazen memede ultrasonografi veya mamografi ile bir kitle tespit edilir ancak bu kitle elle hissedilemeyecek kadar küçüktür. İşte bu durumda ileri bir radyolojik yöntem ile memedeki bu kitle ince bir rehber tel ile işaretlenir. Böylece cerrah ameliyatta bu rehber teli takip ederek şüpheli meme dokusunu rahatlıkla yerinden çıkarır. Cerrahlar kendilerine bu konuda büyük kolaylık sağlayan radyologlara teşekkür borçludurlar.
Şekil 5 : İğne ile işaretlenmiş kitlenin mamografik görünümü.
Doktorunuz size biyopsi öneriyor, şu konular hakkında bilgi almanız uygun olur:
· Bana ne çeşit bir biyopsi yapılacak ?
· Bu işlem ne kadar sürecek ?
· İşlem lokal anestezi ile mi, yoksa genel anestezi ile mi yapılacak?
· Ağrı hissedecek miyim ?
· Sonuçları ne zaman öğrenebileceğim ?
Şimdiye kadar bahsettiğimiz tanı yöntemleri rutin uygulanan herkesin aşağı yukarı bildiği yöntemlerdir. Bunun haricinde MR Mamografi, duktografi, lenfanjiografi, duktoskopi gibi daha farklı tanı yöntemleri de vardır.
· Duktoskopi: Özel bir alet ile meme başından süt kanallarına girilerek, gözle buralarda bir hastalık olup olmadığının kontrol edilmesidir. Yeni, 0.1 mm.lik lezyonları gören, tanı değeri yüksek, modern bir tanı yöntemidir.
· Duktografi (galaktografi): Süt kanallarının filminin çekilmesidir.
AKLIMIZDA NE KALDI ?
Memenizde bir şişlik bulduğunuzda, şüpheli, alışılmamış bir değişiklik fark ettiğinizde doktorunuza danışmakta gecikmeyin.
Sağlıklı günler dileklerimle…………
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı