Tiroid Kanseri
Değerli okuyucular, tiroid kanserleri, tiroid bezi hücrelerinden kaynaklanan ve nispeten daha nadir görülen (tüm kanser vakalarının %1’inden daha az) kanserlerdir. Bir milyon nüfusta yaklaşık 40 kişide tiroid kanseri görülüyor. Kadınlarda erkeklere oranla daha sıktır. Ancak günümüzde tiroid kanserleri geçmiş yıllara göre daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Gecikmeden doğru tanı konulup tedavi edilirse bu kanserlerin çoğunluğu %100’e yakın oranda tedavi edilebilir. Ancak bu hastaların bir kısmı basit guatr olarak takip edilmekte ve tedavi için çok önemli zamanlar kaybedilmektedir. Bu nedenle guatrı olan hastalar kendilerinde meydana gelen değişiklikleri fark etmeli ve zaman geçirmeden doktorunu bilgilendirmelidir.
Bu durumda tiroid bezinde ne gibi değişiklikler olabileceğini bilmemiz gerekiyor. Hangi durumlarda dikkatli olalım? Daha önce boynunda bir kitlesi olan veya olmayan bir kimse şu durumlara dikkat etmelidir.
wÖncelikle boyunda hissedilen her türlü kitle dikkate alınacak, önemsenecek.
w Daha önceden boynunda mevcut olan kitlede son zamanlarda hızlı bir büyüme olması.
w Kitlenin son zamanlarda sertleşmesi ve çevre dokulara yapışması.
w Ses kalitesinin bozulması, ses kısıklığının ortaya çıkması.
w Kitlenin basısına bağlı nefes darlığı veya yutma güçlüğünün gelişmesi.
w Boyun bölgesinde bariz, ele gelen, sert lenf bezlerinin görülmesi
Yukarıda sayılan bulgular alarm işaretleridir. Zaman kaybetmeden bir Genel Cerrahi
Uzmanı veya Cerrahi Onkoloji Uzmanı’na baş vurulması gereklidir.
Değerli okuyucular, tiroid bezindeki bazı nodüllerin (yumruların) yakından takip edilmesi gerekir. Özellikle soğuk nodül olarak adlandırılanlar yıllar itibariyle kansere dönüşebilir. Bu nedenle tiroid bezindeki hastalıkları guatr olarak tedavi ederken veya takip ederken kanser ihtimali dikkate alınıp gerekli tetkiklerin eksiksiz yapılması önemlidir. Çünkü bazı tiroid nodüllerinden kanser gelişme riski vardır. Örneğin nükleer incelemelerde soğuk olarak tespit edilen nodüllerde bu oran yaklaşık %15 civarında olup ciddi bir orandır (her 7 hastadan birisi).
Tiroid kanserlerinin sebepleri nelerdir?
w Çevresel faktörler: Guatr’ın yaygın görüldüğü bölgelerde daha sık görülüyor.
w Genetik faktörler yani aileden irsi olarak geçen bazı riskler.
w Karsinojen (kanser oluşumuna yol açan) maddeler
w Boyun bölgesini radyasyona maruz kalması, ışın tedavisi hikâyesi. Özellikle çocukluk
çağında boyun bölgesinin radyasyona maruz kalması tiroid kanserine yol açan bir etken
olarak bilinmektedir.
Tiroid kanserlerinin tanısında faydalandığımız tanı yöntemleri:
w Kan hormon seviyeleri w Tiroid sintigrafisi. w Tiroid ultrasonografisi. Ultrasonografide nodül görülebilir. Nodülün kireçlenmiş olması önemlidir. w İnce iğne aspirasyon biyopsisi. Tiroit bezinde sert olarak hissedilen bölgeden iğne ile örnek alınması ve bunun patolojik olarak incelenmesi. Kanser tanısı için çok önemlidir.
Tiroit kanserlerinde tedavi nasıldır? Tiroid nodülü ameliyatlarından önce İİAB yapılması ve bunun sonucunda kanser olduğunun belirlenmesi hastaya en uygun koşullarda ameliyat yapılması imkanı verir. Ayrıca, kanser şüphesi yüksek hastalarda ameliyat sırasında hızlı mikroskopik inceleme (frozen) yapılması uygun olur. Ameliyat sırasında hızlı mikroskopik inceleme ile hastada kanser olup olmadığı ortaya konulduktan sonra ameliyatın genişletilip tiroid bezesinin tümünün çıkarılması en uygun cerrahi stratejidir. Kanser ameliyatlarında, tiroidin çevresindeki lenf düğümleri de alınmalı ve mikroskobik olarak kanserin bu düğümlere sıçrayıp sıçramadığı ortaya konmalıdır.
Tiroit kanseri ameliyatlarında en korkulan istenmeyen durum ses sinirinin zedenlenmesi ile ortaya çıkan ses kısıklığıdır. Kanser nedeniyle dokuların çok sert ve çevreye yapışık olması, daha fazla doku çıkarma gerekliliği nedeniyle, tüm çabalara rağmen tiroit kanseri ameliyatlarının yaklaşık %1’inde böyle bir durum ortaya çıkmaktadır.
Tiroid kanserli hastalarda cerrahi tedaviden sonra da radyoaktif iyot-131 uygulanması, kemoterapi, radyoterapi (ışın tedavisi) gibi bazı yardımcı tedavilere gerek duyulmaktadır. Hastaya nasıl bir tedavi uygulanacağına hastanın genel durumu, kanserin türü ve evresi dikkate alınarak karar verilir.
Değerli okuyucular, tiroit kanserlerinde yaşam kalitesini ve süresini etkileyen en önemli faktörler, tümörün büyüklüğü ( 4 cm ve üzeri kritik sınırdır), kanserin komşu dokulara veya uzak organlara yayılıp yayılmadığı, damar ve lenf bezlerinin tutulup tutulmadığıdır. Bu bilgilerden şu anlaşılmaktadır ki, erken tanı çok önemlidir. Bu nedenle boyun bölgesinde bir şişlik tespit ettiğimizde hemen bir Genel Cerrahi veya Cerrahi Onkoloji Uzmanı’na gidilmesi hayati derecede önemlidir.
Titoit kanserlerinde yaşam süresini etkileyen faktörler nelerdir?
- Tümörün büyüklüğü
- Uzak organlara yayılım olup olmadığı (metastaz)
- Kanserin komşu dokulara yayılıp yayılmadığı
- Cinsiyet, erkeklerde prognoz daha kötüdür.
- Yaş, 50 yaş prognoz daha kötüdür.
- Tümörün histolojik tipi (anaplastik tip kanserlerde sonuçlar kötüdür)
Aklımızda ne kaldı?
Boynunuzda daha önce olmayan bir şişlik bulduğunuzda veya daha önceden mevcut bir şişliğin son zamanlarda hızla büyüyüp sertleştiğini hissettiğinizde mutlaka bir Genel Cerrahi uzmanına baş vurunuz.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı