Karın duvarı fıtıkları
Değerli okuyucular fıtık cerrahi pratikte en sık karşılaştığımız hastalıkların başında geliyor. Hastalar tarafından da önemsiz, basit bir hastalık olarak görülüyor. Gerçek şudur, fıtık erken dönemde tespit edilir ve uygun tedavi yapılırsa bu görüşe katılabilirim. Ancak uzun yıllardan beri devam eden, çok büyük boyutlara ulaşmış, daha önce ameliyat olmuş, yama kullanılmış buna rağmen nüks etmiş ve yine nüks ihtimali çok yüksek olan hastalara ne diyelim? Yaşlı, şişman, yandaş problemleri olan (kalp akciğer, prostat, şeker gibi) bazı hastalarda fıtık gerçekten de içinden çıkılmaz durumlara dönüşebilir. Olayın bir diğer yönü de fıtıkların cerrahi aciller içinde de yeri vardır. Söylendiği zaman ameliyat olmayan, bundan bir şey çıkmaz diyen hasta, bir gece yarısı fıtığa bağlı ciddi barsak tıkanması ile gelir ve acil şartlarda ameliyat edilir ve bu nedenle artık hayati bir tehlike içine girmiştir.
Fıtık nedir ne kadar sık görülür ? Basit bir şekilde fıtığı şu şekilde tarif etmek mümkündür. Karın duvarı, karın içinde organların yerinde durmasını sağlayan oluşumdur. Değişik sebeplerle (doğumsal veya sonradan ortaya çıkan sebepler olabilir) karın duvarında zayıf noktalar ortaya çıkarsa veya karın duvarı taşıyamayacağı kadar büyük bir yükle zorlanırsa, bazı bölgelerinde yırtılmalar ortaya çıkar. Bu durumda karın içindeki organların bir kısmı bu yırtılmış yerlerden karın dışına doğru çıkmaya başlarlar. Böylece iç organların bir kısmı normalde olması gereken yerden ayrılarak karın dışında bir kese içinde ikamet etmeye başlar. İşte bu fıtıktır. Karın dışına doğru çıkan organlarda genellikle ince barsak, kalın barsak, karın içi yağ dokularıdır.
Her 20 kişiden biri hayatının bir döneminde karın duvarını ilgilendiren fıtık hastalığı ile tanışmaktadır. Bazı fıtıklar erkeklerde daha sık görülürken bazı fıtıklarda kadınlarda daha yaygındır. Örneğin göbek fıtıkları kadınlarda erkeklere göre çok daha sık görülür. Sebebi kadınların hamilelik döneminde karın ön duvarına aşırı basınç oluşmasıdır. Erkeklerde ise kasık bölgesi fıtıkları daha sıktır. Çünkü erkeklerde kasık bölgesinden testis ve damarları skrotuma (torbaya) uzanır, burada bir kanal vardır. Burası potansiyel bir fıtık zeminidir.
Fıtık doğuştan olabilir mi? Evet olabilir. Birçok çocuk, göbek bölgesinde (göbek fıtığı) veya kasıkta (kasık fıtığı) ile doğmaktadır. Erkek çocuklarda anne karnında testislerin normal yerine inme işlemi tamamlanmakta ve geçiş kanalı kapanmaktadır. Ancak bazı bebeklerde bu geçiş tam olmayabilir (buna inmemiş testis diyoruz) veya geçiş kanal tam olarak kapanmamış olabilir. İşte bu durumda bebek fıtıklı doğmuş oluyor. Keza göbektede kordon yapısı olduğu için burasıda zayıf bir noktadır. Bu bölgede tam kapanmazsa fıtık gelişebilir. Ancak bunların bir kısmı zaman içinde karın duvarı gelişimine bağlı olarak kaybolabul, bir kısmı ise devam eder. Bazıları da zayıf bir bölge olarak kalır ve ilerde oluşabilecek fıtıklara zemin hazırlar.
Yukarda karın duvarını zorlayan sebeplerin fıtığa yol açacağında bahsettiniz. Karın duvarını zorlayan sebepler nelerdir? Karın duvarı zorlanırsa ne olur? Önce ikinci sorunuza cevap vereyim. Karın duvarı zorlanırsa karın duvarı yırtılır. Şöyle bir örnek vereyim; bir file düşünün 10 kiloluk bir yükü taşıyabilir şekilde imal edilmiş. Bu fileye 30 kilo yüklerseniz ne olursa karın duvarında da o olur, yani taşıyamaz ve bir yerinden yırtılır. Karın duvarını zorlayan sebeplere gelince, pek çok faktör saymak mümkün ancak sık görülenleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
- Şişmanlık - İleri derecede zayıflık
- Ağır egzersizler ve ağır kaldırma - Sürekli kabızlık
- Sürekli öksürük - İşeme zorlukları (prostat)
- Karın içinde asit mevcudiyeti - Karın içindeki tümörler
- Gebelik ( çok doğum yapılmış olması) - Yaşlılık
En sık görülen fıtıklar hangileridir?
Cerrahide en sık karşılaştığımız fıtıklar kasık bölgesi, göbek bölgesidir. Bir de değişik karın ameliyatlarından sonra ameliyat yerinde sonradan meydana gelen fıtıkları da sık görüyoruz.
Karın ameliyatlarından sonra ortaya çıkan fıtıklarda ameliyat sahasına konulan dikişler gevşer veya tamamen kopar, buna insizyonel fıtık diyoruz. Bu durumda hasta yeniden ameliyat edilmeli ve açılan dikişler takviye edilmelidir.
Hocam, fıtığın genişliği boyutu önemli midir?
Fıtığın boyutu ve genişliği önemlidir. Bu yapılacak ameliyatın büyüklüğünü ve kullanılacak yamanın boyutunu yakından ilgilendirmektedir.
Fıtığı nasıl tanıyacağız?
Fıtığın en önemli belirtisi karın duvarında veya kasıkta daha önce görülmemiş bir şişliğin fark edilmiş olmasıdır. Genellikle istirahat halinde, arka üstü yatarken bu şişlik kaybolur (çünkü karın dışına çıkan organ karın içine geri gider). Veya hasta bu şişliği kendi eliyle karın içine sokabilir. Ancak hasta ayağa kalktığında, yürüdüğünde, ıkındığında veya öksürdüğünde yani karın içi basıncı arttırdığında organlar tekrar karın duvarındaki veya kasıktaki yırtık yerden dışarı doğru çıkar ve siz bunu rahatlıkla görürsünüz. Bunun dışında fıtık bölgesinde değişen derecelerde ağrı olabilir.
Konunu girişinde fıtığın acilleşebileceğinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız?
Fıtık ile birlikte karın dışına çıkan fakat içeri geri girmeyen, sıkışan barsak tıkanmaya yol açar. Hastanın karnı şişer, büyük abdest yapamaz, şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma meydana gelir. Bu barsak tıkanıklığıdır ve acil ameliyat gerektiren bir durumdur. Daha da ilerisi barsağın kan akımı bozulabilir. Bu durumda barsakta gangren (çürüme) hatta delinme meydana gelir. Bu durumda acil müdahale gerektirir. Hastanın barsaklarının bir kısmını çıkartmak gerekir. Basit bir fıtık gibi görünen durum hayati tehlike arz eden dramatik bir hale gelmiştir.
Böyle bir durum tespit ettiğimizde ne yapalım? Karın duvarı veya kasık bölgenizde böyle bir şişlik tespit ettiğinizde adres bir genel cerrahtır. Şurası da unutulmamalıdır ki kasık bölgesindeki her şişlik fıtık değildir. Bu şişlik bir lenf bezi, apse, inmemiş testis, kordon kisti vs. de olabilir. Bunun ayırıcı tanısını da ancak bir genel cerrah yapabilir.
Fıtığın tedavisi nedir ? Karın fıtıklarının tek tedavisi cerrahidir, yani ameliyatla fıtıklı bölgenin sağlamlaştırılmasıdır. Fıtık ameliyatları pek çok cerrah tarafından başarıyla yapılmaktadır. Hastanın kendi dokuları yeterliyse fıtık takviyesi için bu dokular kullanılarak zayıf olan bölge güçlendirilir. Ancak nüks vakalarda veya dokuların çok zayıf olduğu durumlarda sentetik yamalar kullanılır.
Yamaların sonradan bir zararı olur mu? Hayır, kullanılan sentetik yamaların (meş) bir zararı yoktur. Bunlar fıtık bölgesindeki dokuları güçlendirmekte ve daha sağlam bir tamir sağlamaktadır. Ancak iyi yerleştirilmediğinde veya enfekte olduğunda yama tutmamakta ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle cerrah ameliyatta mümkün olduğunca hastanın kendi dokularından faydalanmalı ancak bu mümkün olmuyorsa, yüksek bir nüks riski görüyorsa yama kullanmalıdır.
Bu
ameliyatlarda ne tip anestezi kullanılır?
Fıtık ameliyatlarında lokal (bölgesel), genel, spinal anestezi çeşitleri
kullanılabilir. Genel durumu iyi olmayan, yandaş problemli hastalarda lokal
anestezi bir alternatiftir. Bu seçimi anesteziste ve hastaya bırakmak en
doğrusudur.
Son zamanlarda kasık fıtığı ameliyatlarının kapalı yöntemle yapılabildiğini duydum. Bu doğru mu? Bir avantajı var mı? Laparoskopik yani kapalı yöntem de fıtık cerrahisinde uygulanan tekniklerden birisidir. Karın duvarından genellikle 3 adet delik açılarak fıtık ameliyatı yapılmaktadır. Bu yöntemin ameliyat sonrası ağrının az olması, daha az hastanede kalma, daha kısa sürede işe dönme gibi avantajları vardır.
Hocam fıtık konusundan bahsedilirken pek çok yerde nüks sözü geçti. Nüks neden bu kadar önemli. Nüksü önlemek için ne yapmak lazım? Nüks önemli, çünkü yeniden cerrahi gerekiyor ve ilkine göre daha zor, sıkıntılı bir ameliyat gerekiyor. Ve yapılan bu cerrahinin de nüks riski var. Bu nedenle nüks hastayı olduğu kadar cerrahı da sıkıntıya sokar. Bu nedenle ilk ameliyatta şansı iyi değerlendirmek lazım. İşin doğrusu nükste cerrahı ve hastayı ilgilendiren yönler vardır. Cerrahı ilgilendiren tarafı hastanın ve fıtığın durumunu iyi değerlendirip en uygun tekniği uygulamaktır. Burada çok önemli bir konuya da değinmek istiyorum. Bazı hastalarda karın içi basıncını arttıran nedenler (prostat, öksürük, kabızlık gibi) ortadan kaldırılmadan fıtık ameliyatı yapılırsa nüks kaçınılmazdır. Örneğin önce hastanın prostatı halledilecek sonra fıtığı tamir edilecek.
Nükste hastayı ilgilendiren hususlar ise, ameliyat sonrası doktorun tavsiyelerine uymak, ağır egzersizlerden kaçınmak, aşırı kilolardan uygun şekilde kurtulmaktır.
Sağlıklı günler dileklerimle….
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
.