Disable Preloader

Karaciğer Hidatik Kisti Detayı

karaciger-hidatik-kisti

Karaciğer Hidatik Kisti


Çevremizde pek çok hastanın karaciğer kist hidatiği nedeniyle ameliyat olduğunu duyuyoruz. Bu hastalığın köpeklerden bulaştığı söyleniyor. Karaciğer kist hidatiği nedir?                                                                                                                                                          Öncelikle şu hususu belirtmemiz gerekir ki kist hidatik maalesef ülkemizde sık görülen, özellikle hayvancılıkla uğraşılan iç Anadolu ve doğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere, bir sağlık sorunudur. Bu hastalık paraziter bir hastalıktır ve toplum sağlığı ile ilgili ciddi önlemler alındığında ve bunlara uyulduğunda böyle bir hastalıkla uğraşmaya gerek kalmayacaktır.

İnsandan insana bulaşma olur mu?                                                                                                                            Hayır bu hastalığın insandan insana bulaşması mümkün değildir. Ancak aynı ortamda yaşayan aile fertleri aynı risklerle karşı karşıya oldukları için (beraber ve aynı gıdalarla beslenme, aynı ortamda köpeklerle temas etme gibi) diğer aile bireylerinde de hastalığın görülmesi muhtemeldir.

Hastalığın paraziter bir hastalık olduğunu söylediniz. Bu konuyu biraz açar mısınız? Bu parazit insana nasıl bulaşır ve nasıl hastalık yapar?                                                                                                Evet bu hastalığa yol açan ve echinococcus granulosus ismi verilen parazit esas olarak köpek, kurt, tilki, çakal gibi hayvanların barsağında yaşar. Parazitin yumurtaları hayvanın dışkısı ile dış ortama atılır. Bu yumurtalar iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerle ağız yoluyla insanlar tarafından alınır veya bu yumurtalarla kirlenmiş otları yiyen koyun ve sığırların barsaklarına geçer. Bu nedenle hastalık avcı, çiftçi, çoban gibi hayvanlarla teması olanlar, köpek sahibi olanlar, mezbaha çalışanları ve veteriner hekimlerde daha sık görülür. Yumurtalar ağız yoluyla alındıktan sonra barsaklara geçerler. Barsaklarda yumurtanın kabuk kısmı erir ve hastalık yapan şekil karaciğere taşınır. Karaciğer hastalığın en sık görüldüğü organdır. Karaciğerden sonra en sık akciğer ve dalağı tutmaktadır. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, bu hastalık böbrek, meme, tiroit, beyin kas dokuları, hatta kalp kası gibi vücudun diğer organlarında da görülebilir.

Peki bu hastalığın belirtileri nelerdir? Ne olursa doktora başvuralım?                                                                       Bu önemli bir soru. Öncelikle şunu söylemeliyim, hastalığın erken dönemlerinde dikkate değer bir rahatsızlık olmaz. Bu dönemdi kist ancak tesadüfen bulunabilir. Ancak zaman geçtikçe kist karaciğer içinde büyür, kendine giderek daha geniş bir yer açar. Kist büyüdükçe hastanın şikayetleri artar.

Karaciğerde yerleşen kistlerde karnın sağ üst tarafında omuza vuran ağrılar, bulantı, kusma karında şişkinlik, hatta sarılık görülebilir. Akciğerde yerleşmiş kistler ise nefes alırken ağrı, solunum sıkıntısı, yan ağrılarından şikayet ederler. Diğer organ tutulumlarında da bu bölgelere ait şikayetler ortaya çıkar. Kistlerin her yıl ortalama 1 cm. kadar büyür.

Hastalığın kesin tanısı nasıl konuluyor?                                                                                                                    Kist hidatik tanısı diğer hastalıklara göre göreceli olarak daha kolaydır. Özellikle cerrah tecrübeli bir radyolog ile beraber çalışıyorsa yapılan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile tanı %100’ e yakın tanı konur. Bu yöntemlerle sadece karaciğerde kist olduğu değil, kistlerin yerleşimi, sayısı, birbiri ile olan ilişkileri, büyük damarlar gibi hayati yapılara komşulukları da ortaya konur. Bu detaylar ameliyatı yapacak cerrahi ekip için çok önemlidir..

Kist hidatiğin tedavisi nasıldır?                                                                                                                             Burada önce şunu belirtmek gerekiyor. Hastalığın tanısı sağlanıp cerrahi tedavisi uygun zamanda yapıldığında önemli problemler beklemiyoruz. Hasta cerrahi tedaviden çok fayda görür. Ancak kistin yırtılması, safra yollarına açılması, sarılık yapması veya enfekte olması durumunda maalesef hayati tehlikesi olan durumlar ortaya çıkar. Cerrahi tedavi zorlaşır, ameliyat sonrası sıkıntılı geçer. Bu nedenle kist hidatik tanısı almış ve doktoru tarafından ameliyat önerilmiş hastalar bu öneriye uymalı ve zaman geçirmemelidirler.

Günümüzde kist hidatiğin etkili tedavisi cerrahidir. Ameliyat öncesi bazı ilaçlar kullanılarak kistin gücü azaltılabilir. Cerrahi dışında seçimiş ve uygun vakalarda kist içeriğinin girişimsel radyolojik yöntemlerle boşaltılması da mümkün olabilmektedir.

Tedavi olmazsam, hastalığı kendi seyrine bırakırsam ne olur?                                                                                    Kist giderek büyür, karaciğerin tamamını istila edebilir. Daha önce belirttiğim gibi yırtılma, enfekte olma gibi ölüm riski olan durumlar ortaya çıkar.

Anladığım kadarı ile toplum sağlığı tedbirleri ile önlenebilecek bu hastalık her sene pek çok kişiyi yakalıyor. Pek çok hasta ameliyat oluyor. Peki bu hastalıktan nasıl korunulur? Ne gibi tedbirler alınabilir?                                                                                                                     Hastalığın önlenmesi için parazitin yaşam çemberinin kırılması gerekmektedir. Yani hastalıklı organların tekrar köpekler tarafından yenmesi önlenmelidir. Bu konuda yapılması önerilenler aşağıda özetlenmiştir.

-          Kişisel temizlik ilkelerine dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.

-          Kesilen ve ölen hayvanlarının organları etrafa gelişigüzel atılmamalıdır. Bu organlar, köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle Kurban Bayramlarında bu durum daha çok önem kazanmaktadır.

-          Hayvan kesimlerini mezbahalarda ve veteriner hekim kontrolünde yapılması gerekmektedir. Kontrolsüz hayvan kesimi yapılmamalıdır.  

-          Köpeklere çiğ et kesinlikle verilmemelidir.

-          Sahipli köpeklerin aşıları ve parazit tedavileri düzenli şekilde yapılmalıdır. 

-          Sahipli köpekler, sahiplerince gezdirilirken etrafa dışkı saçmaları halinde, dışkı uygun bir şekilde çöpe atılmalıdır. Bu konuda köpek besleyen hayvanseverlerin maalesef gerekli özeni göstermediklerini biliyoruz. Bütün sokaklar, parklar adeta serbest ve açık hayvan tuvaletleri gibi kullanılmaktadır. Bu hayvan dışkılarının toplum sağlığını ciddi şekilde tehtid ettiği unutulmamalıdır.

-          Sahipsiz köpeklerin cadde ve sokakları dışkıları ile kirletmemeleri için bu köpekler ilgili makamlara (belediyeler) bildirilmeli, başıboş hayvanlar ilgililerce toplanmalı ve bakımları yapılmalıdır.

-          Köpekler birbirlerinin anüslerini koklarken parazit yumurtaları köpeklerin burunlarına ve tüylerine bulaşabilir. Bu köpeklerin okşanması ve sevilmesi halinde parazitin yumurtaları ellere geçebilir.Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına müsaade edilmemelidir.

 

Sağlıklı günler dileklerimle …..

 

 

Prof.Dr.Erdoğan Sözüer

Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı

 

 


Paylaş:
--> -->