Beslenme ile ilgili doğru zannedilen yanlışlar ….
Değerli okuyucular, beslenme konusunda pek çok yanlış inanış, yanlış uygulama olduğunu görüyoruz. Bunların bazılarından kısaca bahsetmek istiyorum.
Bunların başında gazlı içecekler geliyor. Halk arasında yanlış inanışlardan biri gazlı içecekler alındığında sindirim sisteminde sindirimin daha rahat ve kolay olacağıdır. Kişi gazlı içecek aldıktan kısa bir süre sonra ağız yolu ile gaz çıkararak rahatladığını ifade eder. Bu tamamen yanlış bir bilgidir. Gazlı içeceklerde önemli miktarda asit ve sıkıştırılmış gaz vardır. Bu tip bir içecek alındığında mideye zaten önemli miktarda gaz alınmış olmaktadır. Bu gaz midede ciddi bir sıkışıklık ve gerilme yaratır. Mide, bu gazı ağız yolu ile dışarı atarak basıncını azaltmaya çalışır, bir nevi kendini bu gerilimden kurtarmaya çalışır. Ağız yolu ile gaz çıkaran kişi yediklerini sindirdiğini zanneder. Aslında kısa bir süre önce midesine fazlasıyla doldurduğu gazı tekrar dışarı atmıştır ve bunun sonucunda bir rahatlık hissetmiştir.
Gazlı içeceklerin başka zararları da vardır:
- Bu tip içeceklerin önemli bir kısmı ciddi kalori içerdikleri için kilo alınmasına yol açmaktadırlar.
- Diyabet riskinin artması
- Kemik erimesinin hızlanması
- Diş çürüklerini arttırması
Özetle, insanların tabii içeceğinin ‘su’ olduğunu ve esas itibariyle sıvı olarak su tüketmemiz gerektiğini unutmayalım.
Bir başka önemli, konu hazır gıdaların üzerindeki ‘düşük yağlıdır’ etiketine aldanılmasıdır. Marketlerde pek çok ürünün üzerinde ‘düşük yağlıdır’ ifadesi mevcuttur. Bu ürünlerin yağ miktarı belki azaltılmıştır ancak bu durumda oluşabilecek tat kaybını önlemek için ürünlerin içine daha fazla şeker, un gibi kıvam arttırıcılar konulmaktadır. Bu durumda belki biraz daha az yağ alınıyor ancak ürünün kalori içeriği çok daha fazla oluyor. Bu tip gıdaları alan kişi daha az yağ, daha az kalori aldığını zannetmekte, aslında daha fazla kalori almaktadır. Bu nedenle bu tip gıdalara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Son yıllarda kullanımı giderek artan bir başka ürün de ‘yapay tatlandırıcılar’ dır. Günümüzde daha az kalori alma adına pek çok içecekte, gıdada, işenmiş ürünlerde yapay tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Bu maddelerin neler olduğu, ne tür kimyasallar içerdiği başka bir konu başlığıdır. Ancak bu tip içecekler ve gıda alımından sonra kişide tokluk hissi çok daha geç hissedilir. Bu nedenle kişi daha çok yemek yeme ihtiyacı hisseder. Sonuç olarak daha az yemek yiyeyim derken çok daha fazla gıda almış olur.
Özet olarak yapay tatlandırıcıları hayatımızdan çıkartmamız gerekmektedir. Bunların yerine yeteri miktarda doğal şeker (meyve ya da bitter çikolata vs) alınabilir.
Yapay tatlandırıcılar ile ilgili bir diğer çarpıcı bilgi, bu maddelerin doğal şekere göre çok daha fazla tatlı olmalarıdır. Bu da zamanla dilde tat alma hücrelerinin hassasiyetini azaltmakta ve kişi giderek daha tatlı gıdalarla tad hissetmektedir.
Kızarmış ekmek veya ekmeğin kabuğu kilo yapmaz. Sevgili okuyucular, bu da yanlış bilinen konulardan biridir. Ekmeğin ana maddesi undur. Bu un ister hamur halinde olsun ister suyu iyice azaltılmış şekilde srt halde olsun, ihtiva ettiği kalori miktarında bir azalma olmaz. Bu nedenle ekmek hangi halde olursa olsun sadece yeti miktarda alınması gerekir. Konu açılmışken şunu da ifade etmek isterim, beyaz ekmek ve beyaz un ye ine liften zengin tam tahılların kullanılması sağlıklı beslenme açısından önemlidir. Yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği, esmer pirinç, tam tahıllı makarna gibi ürünler kişiyi daha tok tutar, kan şekerinin ve tansiyonun düzenlenmesinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca vitamin ve mineral açısından zengin oldukları için antioksidan etkileye de sahiptirler.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı