Ameliyat sonrası oluşan izler
Değerli okuyucular, bu gün sizlere ameliyat sonrası oluşan yara izleri ile ilgili bazı bilgileri aktarmaya çalışacağım. Öncelikle sizlere şunu belirtmem gerekiyor, yara iyileşmesi normal fizyolojik bir olaydır ve her yara az veya çok bir iz bırakarak iyileşir. Vücutta kontrollü (ameliyatta yapılan kesiler) veya kontrol dışı (herhangi bir yaralanma, kaza anında meydana gelen yaralar gibi) bir yaralanma olduğunda organizma bunu bir an önce kapatmak, iyileştirmek, tamir etmek için harekete geçer. Çünkü yaralanma olduğunda vücudun dış ortam ile oluşturduğu savunma duvarı bozulmaktadır. Kesilen yerden kan kaybı olabilir, buradan çeşitli mikroplar vücuda girebilir veya başka problemler olabilir. Bu nedenle organizma bir an önce yaralanma bölgesini kontrol altına almaya çalışır. Bir yara ne kadar dikkatli ve usulüne uygun şekilde dikilirse dikilsin burada az veya çok, yüzeysel veya derin mutlaka bir izi oluşur. Yara izinin ne şekilde sonuçlanacağını önceden kestirmek mümkün değildir. Çünkü yara yerinde nasıl ve ne kadar bir iz kalacağını belirleyen pek çok faktör vardır.
Cerrahi işlemden kaynaklanan sebepler:
- Ameliyatta kesileri yaparken mümkün olduğunca deri çizgilerine paralel kalmaya dikkat ediyoruz, fakat bu her zaman mümkün olmuyor.
- Kullanılan dikiş materyali ve iğnenin tipi.
Hastadan kaynaklanan sebepler:
- Yaranın boyutu. Yaranın boyutu ne kadar uzun ise iz o kadar fazla olur.
- Yaranın derinliği. Yaranın derinliği ne kadar fazla ise iz o kadar fazla olur. Yüzeyel yaralarda belli belirsiz iz olurken, derinin yaralarda iz çok daha belirgin olur.
- Açık tenlilerde yara izleri daha belirgin olarak göze çarpar.
- Vücudun hareketli bölgelerindeki yaralarda iz daha fazla olur.
- Hastanın yarayı iyileştirme yeteneği, genetik faktörler
- Yarada enfeksiyon gelişip gelişmemesi
- Şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi hastalıklar.
- Şişmanlık
Daha az iz kalması veya izlerin azaltılması için neler yapılabilir, nelere dikkat edilmelidir?
Ameliyat sahasına yapılan bölgesel masaj etkili olabilir. Masaj cildin alttaki dokulara düzensiz şekilde yapışmasını önler. Uygun şekilde yapılan masajın iyi bir yara iyileşmesi ortamı oluşturduğu, kızarıklık ve düzensizliği azalttığı kabul edilmektedir. Masaj yaralanma bölgesini hafifçe okşamak tarzında değil alttaki dokulara doğru itecek şekilde bastırılarak, günde birkaç kez 5 dakika süre yapılmalıdır. Banyodan sonra yapılması önerilir. Masaja ne zaman başlanacağına ameliyatı yapan doktor karar verir. Çünkü yara dikişler alınmış olsa bile masaj için henüz elverişli durumda olmayabilir. Masajın nemlendirici ve yağlayıcı özelliğe sahip tıbbı kremler ile yapılması daha faydalıdır. Özellikle kakao yağı en popüler seçimdir. Krem sürüldükten sonra dairesel bir şekilde bölgeye masaj yapılır.
Ameliyat edilen saha normal cilde göre güneş ışığına daha hassas durumdadır. Çünkü yara izleri cildi koruyan hücreleri içermezler ve çok daha kolaylıkla yanarlar. Bu da daha belirgin bir izin ortaya çıkmasına yol açar. Ameliyat olan kişilerin yaralanma bölgelerini kuvvetli ve direkt gelen güneş ışığından (plajda öğle saatlerinde güneşlenme gibi) kaçınmaları tavsiye edilmektedir. Hatta güneşten koruyucu kremler tavsiye edilir.
Ameliyat izlerinin cerrahi ile ortadan kaldırılması gayretleri belli ölçülerde faydalı olabilir. Ancak burada hasta beklentisini gerçekçi bir şekilde önceden belirlemek gerekir. Aksi halde ameliyat sonrası dönemde hasta ile cerrah arasında sıkıntılar çıkabilir. Çünkü ameliyat izi hiçbir zaman tamamen yok edilemez.
Bazı hastalarda yara izi altına kortizon enjekte edilerek iz azaltılmaya çalışılır. Bu işlem bazı hastalarda izlerin azalmasını sağlayabilir. Ancak bazen işler ters gider ve eskisinden çok daha büyük bir yara izi de ortaya çıkabilir.
Son yıllarda bilgisayar endüstrisinin hızla ilerlemesiyle lazer teknolojisindeki gelişmeler doğrultusunda lazer ile yara izi tedavisi yapılmaktadır. Fraksiyone lazer (sadece etki etmesi gereken yere etki edip iyileşme zamanı gerektirmeyen) ile yara izleri tedavisinde çok ileri noktalara gelindi. Fraksiyone lazer sistemi ameliyat izi tedavisinde günümüzde kullanılan en yeni yöntemdir. Ameliyat izlerinin derinlerine kadar inen mikro fraksiyonel lazer atışları izdeki kötü iyileşmiş dokuları eritir. Bu gözle görünmeyen mikroskobik bir erimedir. Çevredeki sağlıklı cilt dokusu bu alanı hızla yeni ve normal doku ile örter ve kozmetik olarak istenilen netice elde edilir.
Dermabrazyon (mekanik aşındırma) yöntemi de izlerin ortadan kaldırılması için uygulanmaktadır, ancak yara izlerinde düzelme olmakla beraber çok etkili bir yöntem değildir
Değerli okuyucular, görüldüğü gibi yaralanmalar sonucu ortaya çıkan izlerin kaldırılması için pek çok yöntem uygulanmaktadır ve konuda yoğun çalışmalar devam etmektedir. Bazı hastalarda tatmin edici sonuçlar alınmasına rağmen bazen hastanın beklentilerini tatmin etmeyen sonuçlar ile de karşılaşılmaktadır. Bu nedenle tedavi öncesi hasta ile detaylı şekilde konuşarak muhtemel sonuçlar üzerinde fikir birliğine varılmalıdır.
Sağlıklı günler dileklerimle…
Prof.Dr.Erdoğan Sözüer
Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı